ASELSAN: Borsa İstanbul’da Trilyonluk Zirve

ASELSAN: Borsa İstanbul’da Trilyonluk Zirve

ASELSAN: Borsa İstanbul’da Trilyonluk Zirve

Türkiye savunma sanayiinin devi ASELSAN, 25 Eylül 2025 tarihinde Borsa İstanbul’da tarihi bir başarıya imza attı: Piyasa değeri 1 trilyon Türk Lirası’nı aşarak Türkiye’nin ilk trilyonluk şirketi oldu. Bu dönüm noktası, sadece finansal bir zafer değil, aynı zamanda Türkiye’nin teknolojik bağımsızlık mücadelesinde bir mihenk taşı.  hisseleri, yıl başındaki 72,50 TL seviyesinden 220,80 TL’ye fırlayarak adeta bir roket hızıyla yükseldi. Şirketin bu başarısı, hem ekonomik hem de stratejik açıdan Türkiye’nin gücünü küresel arenada bir kez daha kanıtladı.

Bu makale, ASELSAN’ın trilyonluk yolculuğunu, tarihini, başarılarını ve geleceğe yönelik potansiyelini özgün bir perspektifle ele alıyor. Şirketin nasıl bir teknoloji devi haline geldiğini, finansal performansını ve Türkiye ekonomisine katkısını derinlemesine inceleyeceğiz. Hazırsanız, bu tarihi zaferin hikayesine dalalım.

ASELSAN’ın Doğuşu: Teknolojik Bağımsızlığın İlk Adımları

 Askeri Elektronik Sanayi Anonim Şirketi, 26 Kasım 1975’te Türk Silahlı Kuvvetleri Vakfı tarafından kuruldu. O dönemde Türkiye, savunma teknolojilerinde neredeyse tamamen dışa bağımlıydı. İthal edilen elektronik sistemler, hem maliyetliydi hem de stratejik riskler taşıyordu.  bu bağımlılığı kırmak için doğdu. İlk yıllarda telsizler ve temel haberleşme sistemleri üreterek yola çıkan şirket, kısa sürede Türk ordusunun bel kemiği haline geldi.

1980’ler, ASELSAN için büyüme dönemi oldu. Yerli üretim telsizler, askeri haberleşme ağlarının temelini oluşturdu. 1990’lara gelindiğinde, şirket daha karmaşık teknolojilere yöneldi: Füze güdüm sistemleri, radarlar ve elektronik harp teknolojileri. 2000’ler ise ASELSAN’ın uluslararası arenada parladığı yıllar oldu. İlk ihracatını 2007’de Katar’a gerçekleştiren şirket, o günden beri global bir marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Bugün 14.000’den fazla çalışanıyla, savunma elektroniği alanında dünyanın en önde gelen şirketlerinden biri. Ürün yelpazesi, AESA radarlardan elektro-optik sistemlere, insansız sistemlerden yapay zeka destekli platformlara kadar geniş bir alanı kapsıyor. Şirketin Ar-Ge yatırımları, yıllık yaklaşık 1 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu, Türkiye’nin yüksek teknoloji ihracatında kilogram başına 20.000 doları aşan katma değer yaratmasını sağlıyor – ülke ortalamasının çok üzerinde bir rakam.

ASELSAN Borsa İstanbul'da Trilyonluk Zirve

Savunma Sanayiinde Milli Devrim: ASELSAN’ın Lokomotif Rolü

Türkiye’nin savunma sanayii, son 20 yılda adeta bir mucizeye imza attı. 2000’lerin başında yerlilik oranı yüzde 20’lerdeyken, bugün bu oran yüzde 80’e yaklaştı. ASELSAN, bu dönüşümün öncülerinden biri. Şirket, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin modernizasyonunda kritik bir rol oynuyor. Örneğin, yerli üretim MURAD radar sistemi, F-16 uçaklarının tespit kabiliyetini artırırken, ASELFLIR-600 elektro-optik sistemleri insansız hava araçlarının gözü kulağı oldu. Uzun menzilli hava savunma sistemleri ise Türkiye’nin gökyüzünü koruyan bir kalkan haline geldi.

 etkisi sadece Türkiye ile sınırlı değil. Katar, Azerbaycan, Pakistan ve Malezya gibi ülkeler, şirketin ürettiği sistemleri kullanıyor. 2024’te 1 milyar dolarlık ihracat kontratı imzalayan ASELSAN, 2025’in ilk yarısında bu rakamı 1,3 milyar dolara çıkardı. Sipariş defteri, tarihi bir rekorla 16 milyar dolara ulaştı. Bu rakamlar, şirketin küresel talebi karşılayacak kapasiteye ve güvene sahip olduğunu gösteriyor.

Jeopolitik dinamikler de ASELSAN’ın yükselişinde önemli bir rol oynuyor. Küresel çapta artan savunma talebi, Türkiye’nin stratejik konumunu daha da değerli kılıyor. Orta Doğu’daki gerilimler, Asya-Pasifik bölgesindeki rekabet ve Avrupa’daki güvenlik endişeleri, savunma teknolojilerine olan ihtiyacı artırıyor. ASELSAN, bu talebi karşılayarak Türkiye’nin “savunma diplomasisi” stratejisine güç katıyor.

Ayrıca, şirketin sürdürülebilirlik vizyonu da dikkat çekiyor. Yeşil teknolojilere yatırım yapan ASELSAN, enerji verimliliği yüksek sistemler geliştiriyor. Bu, hem çevresel sorumluluğunu yerine getiriyor hem de küresel müşterilerin çevre dostu ürün talebine yanıt veriyor.

Finansal Performans: Trilyonluk Değerin Arkasındaki Rakamlar

Trilyonluk piyasa değeri, tesadüf değil; sağlam finansal temellere dayanıyor. 2025’in ilk yarısında şirketin cirosu 53,7 milyar TL’ye ulaştı ve geçen yıla göre yüzde 11 büyüdü. Net kar, yüzde 30 artışla 6,4 milyar TL oldu. 2024 tam yıl performansına bakıldığında ise ciro yüzde 13, net kar yüzde 45 artarak 15,2 milyar TL’ye çıktı. Bu, şirketin sadece büyüdüğünü değil, aynı zamanda karlılığını da artırdığını gösteriyor.

Hisse performansı, yatırımcıların ASELSAN’a olan güvenini yansıtıyor. 27 Eylül 2025 itibarıyla hisse fiyatı 217,30 TL seviyesinde, günlük işlem aralığı ise 214,10-218,30 TL. Yıl başından beri hisse getirisi yüzde 200’ü aşarak Borsa İstanbul’un yıldızı oldu. 4,56 milyar adet payla, şirketin piyasa değeri 1 trilyon TL’yi geçti. Analistler, uzun vadeli büyüme beklentisini yüksek tutuyor; gelecekteki büyüme oranı yüzde 28, özsermaye getirisi ise yüzde 21 öngörülüyor.

Yatırım harcamaları da ASELSAN’ın gücünü pekiştiriyor. 2022-2024 arasında yatırımlar yüzde 27 artarken, 2024’te seri üretim altyapısına 250 milyon dolar ayrıldı. Bu yatırımlar, şirketin üretim kapasitesini artırarak hem iç hem de dış talebi karşılamasını sağlıyor. Brüt kar marjı yüzde 32, FAVÖK marjı yüzde 25 seviyesinde – her ikisi de sektör ortalamasının üzerinde.

Finansal Gösterge

2024

2025 (İlk Yarı)

Ciro (milyar TL)

92,353,7

Net Kar (milyar TL)

15,26,4

Brüt Kar Marjı (%)

3232

FAVÖK Marjı (%)

2525

Yatırım Harcamaları (milyon $)

250150

ASELSAN’ın Geleceği: İnovasyon ve Küresel Liderlik

 sadece bugünün değil, geleceğin de habercisi. Şirket, yapay zeka, otonom sistemler ve kuantum teknolojileri gibi alanlarda Ar-Ge çalışmalarını hızlandırıyor. Örneğin, insansız kara ve hava araçları için geliştirilen otonom sistemler, gelecekte savaş alanlarının dinamiğini değiştirebilir. Ayrıca, 5G haberleşme sistemleri ve siber güvenlik çözümleri, ASELSAN’ı sivil teknoloji pazarında da güçlü bir oyuncu haline getiriyor.

Küresel pazarda rekabet avantajını sürdürebilmek için ASELSAN, uluslararası iş birliklerine de ağırlık veriyor. Avrupa, Asya ve Ortadoğu’daki ortaklıklarla, şirket hem teknoloji transferi yapıyor hem de yeni pazarlara açılıyor. 2026 için hedef, ihracat gelirlerini 2 milyar dolara çıkarmak. Bu, Türkiye’nin savunma sanayii ihracatını 10 milyar dolar seviyesine taşıma hedefiyle uyumlu.

Türkiye ekonomisi için de ASELSAN bir lokomotif. Yüksek teknoloji istihdamı, yan sanayi gelişimi ve ihracat gelirleriyle, şirket ekonomik büyümeye doğrudan katkıda bulunuyor. Ayrıca, Borsa İstanbul’daki lider konumu, diğer yerli şirketlere ilham veriyor. ASELSAN’ın başarısı, Türk mühendislerinin ve iş gücünün potansiyelini dünyaya kanıtlıyor.

Sonuç: Bir Ulusun Gururu

ASELSAN’ın Borsa İstanbul’da trilyonluk değere ulaşması, sadece bir finansal başarı değil; Türkiye’nin teknolojik, ekonomik ve stratejik gücünün bir göstergesi. 50 yıllık bir geçmişle, şirket hem Türk Silahlı Kuvvetleri’ni modernize etti hem de küresel savunma pazarında söz sahibi oldu. Finansal performansı, Ar-Ge yatırımları ve ihracat başarılarıyla, ASELSAN Türkiye’nin geleceğine ışık tutuyor.

Bu tarihi zafer, aynı zamanda bir başlangıç. ASELSAN, inovasyon ve liderlik vizyonuyla, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın teknoloji devlerinden biri olmaya aday. Yatırımcılar, çalışanlar ve Türk halkı için bu, gurur verici bir an. Gelecekte ASELSAN’ın yeni rekorlar kıracağına şüphe yok – çünkü bu şirket, bir ulusun azminin ve zekasının somut hali.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar